Viewing page 16 of 123

This transcription has been completed. Contact us with corrections.

10.yıl

BURHAN ARPAD

On yıl insan ömrü için kısa bir süredir. İnsan topluluklarmın tarihinde bir an bile değildir. Fakat tiyatro toplulukları için küçümsenmiyecek bir zaman ölçüsüdür. Hele o topluluğun başlangıç döneminde. Hele o topluluk, son on yılda kalabalıklaştıkça bütün düzeni altüst olmuş, ulaşmı, yol ve sokakları, elektriği, suyu içinden çıkılmaz durumlara düşmüş bir İstanbul'da ilk kez perde açmışsa. Hele o topluluk, otuzun üstünde sahnede yarı boş, hatta en ön sıraları bile güç dolduran salonlara perdelerin açıldığı günümüz İstanbul'un da direnmişse!

Gülriz Sururi - Engiz Cezzar topluluğu ilk on yıpratıcı bir savaşla geride bıraktı. Fakat sadece on yılı arkada bırakmakla kalmadılar, topluluğu izlemiş olanların kolay kolay unutamıyacağı sanat başarıları da sağladılar.

1962 Ekim ayında sundukları Erskine Caldwell: Tütün Yolu (Küçük Sahne)' nden bu yana, değişen kadrolarına, hiç eksilmiyen gelir - gider eşitsizliğine ragmen, oynadıkları oyunlar, bir çeşit "Sahne antolojisi" gibi gözümün önünde.
Gülriz Sururi, Sokak Kızı İrma'da: "Yaşadık da ne oldu? Boş hepsi boş, sahiden"i okuyor şu anda. Engin Cezzar o unutulmaz Kesanlı Ali kompozisyonuyla: "Hey, Ali, koç Ali, babamız Ali, Analar doğurmaz böyle bir insan." Sonra Ferhad ile Şirin'de Gülriz Sururi'nin Mehmene Banu'su: Nazım Hikmet'in o güzelim sahne türkçesini dile getiren, derinlemesine yorumlıyan oyunculuğuyla silinmez izlenimler bıraken Gülriz - Mehmene Banu. Sonra Engin Cezzar'ın "Palto"da o ezik ve yitik Gogol kişisi. Sonra Kurban'da Engin Cezzar - Gülriz Sururi ikilisi, soluk kesen tempolu usta oyunculuklarıyla. Bütün bu apayrı oyunların başarılarından sonar Hint Kumaşı'nda Gülriz Sururi, değme sahne sanatçısının üstesinden gelemiyeceği sayısız kompozisyonlarıyla yine karşımıda: Karadenizli hizmetçi kadından, oynak Rum kızına, Ermeniye, erkekkız özentisine ve alkolik yaşlı kadıncağıza kadar yarım düzineyi aşkın kompzisyonlarıyla. Gülriz'in bu büyük başarısı için sadece tiyatro oyunculuğu ustalığı yetmez, yarım yüz yıl öncelerin İstanbul'unda hayranlıkla seyrettiğim İtalyan Fratellini, Cavallini'ler tek başına bir skeçi oynıyabilen sahnevaryete ustaları) teknik büyücülüğü de gerektirir.

Gülriz Sururi - Engin Cezzar topluluğu'nun başarılarla dolu "Sahne antolojisinin yazıyla anlatıması güç bir nedeni

[[end page]]

[[start page]]

[[photograph of two men]]

DÜŞENİN DOSTU

var. Şu son on yılda İstanbul'da artan tiyatro topluluklarına ragmen sayısı gittikçe azalan gerçek "Tiyatrocu"lardan olmaları. Bu "Tiyatrocu" deyimini bilerek kullanıyorum. Perde aralığında boş salonu üzüntüyle izliyen, alkışlar yükselince dünyalar onun olmuşcasına sevinen, üzüntü ve sevinçleriyle hep tiyatryu taşıyan "Tiyatrocular"ı, son on yılın İstanbul'unda bulmak pek de kolay değil.

Ekim 1962'de oynadıkları Tütün Yolu için yazdığım tenkid yazısının başlığı "Başarı Yolu"ydu. Son paragrafı olduğu gibi aktarıyorum:

"Engin Cezzar - Gülriz Sururi, böyle bir oyunu ve birbirleriyle uyuşmalı bir topluluğu başarıyla sundular. Sanırım, 1962-1963 mevsimini büyük başarıyla açan ilk özel topluluk olmak şansını da ele geçirdiler. Başarı yolu açıldı. Bundan ötesi yine kendi ellerinde."

İlk on yılın sahne antolojisi onlardan yana. Bundan ötesi yine kendi ellerinde.

[[photograph of two actors]]

küçük sahnede OTHELLO